19 Ekim 2010 Salı

Not: Mektuplar kurgudan ibarettir.

       Merhaba sevgili dostlarım.

  Benim de masum bir çocukluk geçirmiş olma olasılığım size ürkütücü mü geldi yoksa? Hatta bırakın masumluğu, bir 'çocuk'  olmuş olma ihtimalim bile gelmedi aklınıza değil mi? Çünkü çocuklar kötülük nedir bilmez sizin gözünüzde. Katil hamurları ne zaman yoğrulur sanıyordunuz? Aradan geçen 150 seneye ramen siz insanların hâlâ aynı düşünce kıtlığına sahip olduğuna eminim!
  
  6ıncı yaş günüme kadar normal sayılabilecek bir hayatım olduğunu bilmenizi isterim(normal anlayışı değişmişse bu benim bileceğim iş değil). Benim normalden kastım alkolik ve sorumsuz bir baba, her gün ağlayan bir anne idi. Küçük, dışardan bakıldığında oldukça sıradan görünebilecek bir kasabada yaşıyorduk(tam olarak hiçbir zaman dışardan bakamayacağım için olasılık katarak konuşuyorum). Birkaç haylaz arkadaşımla küçükken oynanan tipik oyunlarımız vardı. Üstümüzü başımızı çamura bulama , hayvanlara (karıncadan başlayarak) eziyet etme gibi.


  Babamdan söz etme şeklime aldırış etmeyin. Bu yeryüzündeki (gerçi artık benim yeryüzüm farklı olsa da) tek dostumdu o benim. Zaten hayatın göz boyayacak derecede rutin olan akışının altındaki büyük sırları onun sayesinde keşfettim.


   Şu an yazmaya ara vermem gerekiyor(bu dünyada zaman kavramı oldukça değişik). Hayatımın dönüm noktası olan güne bir sonraki mektubumda değineceğim. Kimseye güvenmeyin, kimseyle fazla sohbet etmeyin. Anneniz , babanız, kardeşinizden bile şüphelenin. Seri katiller 'hiç umulmayan insanlar' olmayı çok rahat başarırlar.
             


                                                                                                      Sevgiler, Jack.

13 Ekim 2010 Çarşamba

Öncelikle Jack 'in yaptığı çağrışımdan bahsetmek istiyorum. Se7en filmindeki katili anımsatıyor. Kendi ahlak anlayışı ile hareket ediyor, yarattığı yöntemlerle günahları cezalandırıyor...
 Olay 31 Ağustos 1888'de Londra ' nın bir gecekondu semtinde başlar. Bir hayat kadını olan Mary Ann Nichols karnı deşilmiş ve içinden bazı organları çalınmış olarak bulunur. Daha sonra benzer şekilde  yaklaşık 20 cinayet daha işlenir. Günümüzde böyle bir olay olsa katili bulmak eminim çok zor olmayacaktır. Ama Jack 'in zekası küçümsenemez. Polislere cinayetlerinden önce ve sonra mektup yolluyor ,yine de bir  türlü yakalanamıyordu. Hala da sırrı çözülebilmiş değil.İç organların çıkarılması nedeniyle cerrah olma ihtimali yüksek bulunuyor. Yahudi bir kasap olabileceği yönünde söylemler de var.  En iddialı teorilerden biri  ise Masonlukla bağlantısı bulunduğu...

2 Ekim 2010 Cumartesi

    Merhaba, belki biraz korkutucu bir başlık olmuş olabilir.. Ama insanların korkmaktan garip bir zevk aldıklarını inkar edemeyiz sanırım.. Aksi takdirde korku filmleri olmazdı ya da korku filmlerinin serileri çıkmazdı! Benim amacımsa seri katilleri yakından tanımak. Neden bu yolu seçmişler neler yaşamışlar, yaşatılmışlar? Biz hep öteki pencereden gördük dünyayı, acaba onlar nasıl bakıyorlardı? Tabiki hiçbir gerekçe onları haklı gösteremez ama acaba hangi koşullarda yetişti katil tohumları?